Skandallar yeni değil; şu
sıralar yenisi patlak vermese de ilerleyen zamanlarda bir şeyler olması olası;
zira bu kurumun beşeri yapısında böyle bir kültürel altyapı söz konusu sanırım.
Metro Turizm’den bahsediyorum. Aslına bakarsanız bir otobüs firmasının;
yolcularına yaşattığı rahatlık, hizmet kalitesi, otobüs parkının yeniliği ve
güvenli yolculuk başlıkları sayesinde haber olması gerekir; fakat Metro Turizm’i
ilk sıralara taşıyan başlıklardan bir çırpıda hatırlayabildiklerim; yolcusunun
yüzüne boşalan muavin, mastürbasyon yapan kaptan ve hamile kadını tekme tokat
döven bir başka muavin. Hal böyle olunca, aklıma Türkiye’deki otobüsle yolcu
taşımacılığı hakkında birkaç istatistiki bilgiye ulaşma fikri geldi. En çok
otobüs sayısına sahip, en fazla yolcu taşıyan, en geniş ulaşım ağına sahip,
tüketicilerin en değerli gördüğü firmaları görmek istemiştim; ama güncel bir
bilgiye ulaşamadım. TOFED adında bir
oluşum olmasına rağmen Organizasyonun elinde bulunan ya da en azından
açıkladığı, sektörel istatistiki bilgiler 6 yıl öncesine ait. Fakat iş, bu
raporları bilgisayarınıza indirmeye gelince, ne yazık ki bir “404” ekranıyla
karşılaşıyorsunuz. Güncel bilgilere daha derin bir analizle ulaşmak mümkün olsa
da ben, 2005 yılındaki bir bilgiye ulaştım ki bu hem çok eski hem de yukarıdaki
skandallardan çok önce. Yine de bu bilgilere göre Metro Turizm; taşıdığı yolcu
ve otobüs sayısı bakımından açık ara lider durumda; fakat iş, “Kalite ve Konfora”
geldiğinde aynı dönemde liderlik Varan ve Ulusoy’a ait. Şirketlerin ellerinde
bulundurdukları pazar payları, otobüs ve yolcu sayıları aradan geçen 12-13
yıllık süre içerisinde elbette ki değişmiştir; fakat bilimsellikten uzak da
olsa, ben Metro Turizm’in otobüs ve yolcu taşımacılığı alanlarında (ki otobüs
sayınızın en fazla olması; ulaştığınız ağın genişliğine ve o da taşıdığınız
yolcu sayısının fazlalığına doğrudan etki ediyor.) halen ilk sıralarda olduğunu
düşünüyorum. Peki bu 12-13 yıllık zaman dilimine yukarıda saydığım bu
skandallarında etkileriyle neyin olmasını beklersiniz? Hadi, 2005’e dönelim ve
ben sizi gelecekten ziyaret eden bir dost olayım ve hayali bir sohbete
başlayalım:
“Selam
dostum, biraz ani ve saçma olacak; ama 2018’den geliyor ve seninle Türkiye’deki
Otobüsle Yolcu Taşımacılığı hakkında konuşmak istiyorum. Bugün, Metro Turizm’e
ait 449 adet yolcu otobüsü var. Bu sayıyı, 327 adet otobüsle Kamil Koç takip
ediyor. 2004’te Metro Turizm, 8,5 milyon yolcu taşıdı ve bu sayıyı bu sene 9,5
milyona çıkartmayı hedefliyor. En yakın rakibi Kamil Koç ise 4,5 milyonu 5
milyona getirme çabası içerisinde olacak. Konfor, Hizmet ve Kalite mi? Onda,
Varan ve Ulusoy önde. Fakat sana söylemem gereken birkaç şey var. Henüz senin
görmediğin birkaç gelişme oldu. En fazla yolcuyu en fazla otobüsle taşıyan
Metro Turizm, bir dizi skandalla sarsıldı. Bir Metro Turizm muavini, yolculuk
esnasında uyuyan bir yolcunun suratına boşaldı, sonra bir Metro Turizm Kaptanı
araç hareket etmez durumda olsa da güpegündüz direksiyon başında mastürbasyon yaparken
kameralara yakalandı son olarak da başka bir Metro Turizm muavini hamile bir
kadını yolculuk esnasında tekme tokat dövdü. Araç fazlalığından, istatistiki
olarak kaza sayısının görece fazla olması konusunu ise es geçiyorum. Sence bu
bilgiler ışığında 2018’de son durum nedir?”
“Eğer sen
2018’den geliyorsan ve bu olaylar gerçekten yaşandıysa, Kamil Koç 1.’liğe
yükselmiştir. Metro Turizm bu kadar acayip skandalın altından kalkamamış ve
şirketin satış yapma kabiliyeti çok düşmüştür. Sen söylemedin; ama maliyetlerin
artması, alternatif ulaşım kanallarının çeşitlenmesiyle otobüs parkını parça
parça satışa çıkartmış, ulaştığı bazı noktaları kapatmış, daha çok Anadolu
tarafına odaklanmaya çalışmış ve kendini bir nebze olsun unutturmaya çalışmışsa
da pazar payını rakiplerine kaptırmış en sonunda da şirketin kapısına kilit
vurulmuştur. Ya da Metro Turizm’i kapatarak farklı bir isimde yeni bir oluşuma
gitmiştir; ama tüketicilerin bu skandalları affedeceğini ve aptal olduklarını
sanıyorum. Bu sırada, Varan ve Ulusoy odaklandıkları Kalite – Konfor alanındaki
varlıklarını güçlendirmiş ve belki Metro Turizm’in filosunun bir kısmını satın
alarak bir alt segmentte oluşan boşluğa girmiş ve bu alanda da rekabete
başlamıştır. Unutmamak gerekir ki sermaye ve taşınmaz kaybolmaz sadece el
değiştirir.”
“Evet 2018’den
geliyorum ve fikirlerinin 2005 yılı için çok doğru olduğunu söylemek isterim.
Biraz düşündüm de benim de aklıma başka bir şey gelmiyor; fakat 2018’de işler
biraz karışık. Sana birçok şeyden bahsetmek isterim; ama Doktor Emmett Brown’un
geçmişe yapılan yolculuklarda çok dikkatli davranmamız gerektiğini söylediğini
unutmamalıyız. Varan ve Ulusoy’dan başlayalım. Ulusoy, odaklandığı alandaki
gücünü pekiştirmek amacıyla sonradan Varan’ı satın aldı ve bu alandaki
liderliğini perçinledi. Gün geçtikçe insanların Kaliteli ve Güvenli
Yolculuğa olan ihtiyacının güçlenmesi gerektiğini düşünmen çok yerinde; ama bu
satın alma işleminden birkaç yıl sonra Varan, faaliyetlerini durdurdu ve şirket
iflas etti. Şu an Ulusoy’da kötü durumda. Her ne kadar Ulusoy otobüs
seferlerine devam etse de ana şirket olan Ulusoy Seyahat Nakliyat Anonim
Şirketi iflas etti. Şirketin taşınmazları ve bazı otobüsleri de el değiştirdi.
Metro Turizm’in batmasından boşalan yerlere Varan ve Ulusoy’un gelmesi
gerekirken, Metro Turizm daha da güçlendi. Şirketin kendisini daha da
güçlendirmesi için bunca ortam varken iflasa sürüklenmesinin ardında birçok
neden şüphesiz ki var.”
“Ya hu sen ne
sebebinden bahsediyorsun arkadaş? Ya sen 2018’den gelmiyorsun ya da dünya
tersine döndü? Siz, yani o dönemde bunları yaşayan insanlar, tüketiciler… Nasıl
olurda bunca ayıba, yüz kızartıcı suça seçimlerinizle cevap vermez,
veremezsiniz? Hayır, hepiniz mi Stockholm Sendromuna tutuldunuz? Utanma diye
bir şeyin varlığını unuttunuz? Üstüne üstlük bir de Varan ve Ulusoy’un, çınarların
yok oluşuna tanıklık ettiniz? Hani, bu yeni dönemde burada da acayiplikler var
daha da olacağa benziyor; ama bu kadarına da pes. Kusura bakma; ama acıdım
sana, size…”
1 yorum:
Ulusoy Otobüs İşletmeleri de modaya ayak uydurdu, uydurmak zorunda kaldı sevgili geçmişteki dost. Ulusoy, konkordato ilan etti ne yazık ki...
Yorum Gönder